Skip to main content

Coronavirüs Psikolojisi

Visits: 11

Tüm dünyanın üzerine dikkat kesildiği, son zamanların en önemli gündem maddelerinden birisi coronavirüs.

Farklı ülkelerden gelen, sayısı gittikçe artan vaka ve ölüm haberlerini takip ederken ülkemizde de geçtiğimiz günlerde ilk coronavirüs teşhisi konuldu. Aslında ha geldi ha gelecek diye beklenen, hatta dünyanın geri kalanına göre uzunca bir süre sonra tanıştık ilk vaka ile. Ancak bu haber bile insanları alarm haline geçirmeye yetti de arttı diyebiliriz.

İş yeri ve okulların tatil edilmesi ile ilgili bir takım beklentiler; maske, hijyenik bazı malzemeler ve gıda maddelerine karşı artan yoğun talep derken an itibariyle halk tam bir teyakkuz halinde.

Bu tabloya baktığımızda virüs etkisini sadece insan sağlığı üzerinde değil ekonomik toplumsal ve psikolojik yönlerden de ağır biçimde göstermiş durumda.

Tabii ki ben tutup virüsten korunmak için şunu yapın bunu yapın diye ahkam kesecek pozisyonda değilim. Bu, o işin uzmanlarından öğrenilmesi gereken bir şey – ki o insanlar da ellerinden geleni yapıyorlar diye düşünmekteyim-. İşin psikolojik ve hayatı etkileyen kısımlarıyla ilgili ise bazı tavsiyelerim olacak elbette.

İlk olarak hastalığın kaygısının, hastalığın önüne geçmesine izin vermeyin. Evet riskli bir durum söz konusu; ancak uzmanların korunma tavsiyelerini ve yetkililerin aldıkları tedbirleri göz önünde bulundurmak çok büyük oranda yeterli olacaktır. Olayın vahametine kapılıp, yüksek kaygı ve panikle alınacak aşırı önlemler sadece ruh sağlığınız üzerinde değil, hayatınızdaki pek çok alanda da bozulmalara neden olabilir. Ertelenebilecek veya çok da önem arz etmeyen eylem ve faaliyetler bir süre askıya alınabilir tabii, ancak gündelik hayatımıza en azından asgari düzeyde devam etmeye çalışmalıyız.

Resmi ve güvenilir kaynaklar dışında yayılan haberlerin gerçekliğini sorgulayın. Çünkü böylesi kriz anlarında maalesef iyi niyetli olmayan kişiler tarafından huzursuzluk yaratacak spekülatif haberler ve mesajlar yayılabilmekte. Özellikle twitter, whatsapp gibi ağlar üzerinden hızla dağılan bu tip içerikler yoğun bir kriz algısı yaratabiliyor ve bizler de bu tip haberlere inanmakla kalmayıp, yayılmasına da neden olabiliyoruz.

Yaşanan durumun ciddiyetini gözardı etmekten, işi eğlenceye çevirmeye çalışmaktan kaçının. Her ne olursa olsun ortada bir risk faktörü mevcut. Bunu küçümsemek, bana bir şey olmaz diyerek hareket etmek ve hatta sorumsuzluğa varan davranışlarda bulunmak sadece kendi sağlığımızı değil başkalarının da sağlığını ve hayatını tehlikeye atacak sonuçlar doğurabilir. Ayrıca dozu kaçabilen şakalar toplumun sinirlerinin gergin olduğu bir ortamda istenmeyen bazı durumların da yaşanmasına da neden olabilir.

Elbette sonsuza kadar sürecek bir durumdan bahsetmiyoruz; ancak olağanın dışında bir süreç yaşadığımızın farkına varıp, koşulları doğru değerlendirmekte, gerekli durumlarda fedakarlık yapmaktan kaçınmadan, sağduyu ve soğukkanlılığı elden bırakmamakta da fayda var.

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.