
Ataşehir Psikolog Kubilay Ersanlı, “dünyayı Saran Fenomen Labubu ” üzerine böyle bir yazı hazırladı. metropol istanbul psikolog hizmeti. ataşehir psikolog randevu. istanbul psikolog randevu. anadolu yakası psikolog. kadıköy psikolog. ümraniye psikolog. finans merkezi psikolog, finans şehir psikolog.
Dünyayı kasıp kavuran Labubu çılgınlığı, koleksiyon dünyasında adeta fırtına estiriyor. Hong Konglu sanatçı Kasing Lung tarafından yaratılan Labubu, sivri dişli ve uzun kulaklı küçük bir canavar figürü olarak ilk kez bir hikâye kitabında hayat buldu. Ancak bugün Labubu, ünlülerin ve hayranların benimsediği küresel bir tasarım oyuncağı fenomenine dönüşmüş durumda. Özellikle sosyal medyayı esir alan bu sevimli figür benim de radarıma takılmış oldu. Peki, bu sevimli canavar neden bu kadar seviliyor? Onu benzersiz kılan pazarlama stratejileri neler ve altında hangi psikolojik etkenler yatıyor? Gelin, bu soruların cevaplarını birlikte araştıralım.
Nereden Çıktı Bu Labubu?
Labubu, Çin merkezli Pop Mart şirketinin dünya çapında popülerleşen tasarımcı oyuncağıdır. “The Monsters” adlı seri kapsamında üretilen Labubu, tüylü gövdesi, testere dişleri ve muzır gülümsemesiyle ilk bakışta tuhaf bir sevimliliğe sahiptir . 2015’te tasarlanan bu karakter, 2019’da Pop Mart ile iş birliği yaptıktan sonra geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Özellikle 2024’te Blackpink grubundan Lisa’nın çantasında Labubu anahtarlığıyla görüntülenmesi, Asya’da büyük bir trendin fitilini ateşledi. Kısa sürede Rihanna ve Cher gibi ünlüler de Labubu tutkusunu paylaşmaya başladı; hatta oyuncak, bazı film tanıtımlarında Javier Bardem gibi yıldızlarla birlikte boy gösterdi.
Sonuç olarak Labubu, Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada koleksiyonerlerin peşine düştüğü bir fenomen haline geldi. Öyle ki Almanya’daki ilk Pop Mart mağazasının açılışında yüzlerce hayranın küçük dişli Labubu figürünü almak için kuyruk oluşturduğu bildirildi.
Neden Bu Kadar Seviliyor?
Labubu’nun bu denli sevilmesinin arkasında eşsiz bir cazibe kombinasyonu bulunuyor. Tasarım olarak “çirkin ama sevimli” bir çizgide olması, onu görenlerde merak uyandırıp kalpleri kazanıyor. New York Magazine yazarı Liza Corsillo, oyuncağın cazibesinin “tarifi zor bir sevimlilik – biraz çirkin ama kucaklanası, şeytani bir sırıtışı var – ve buna ek olarak sürpriz faktörü ile kıtlık duygusundan” kaynaklandığını belirtiyor. Gerçekten de ilk bakışta tuhaf bulunan Labubu, insanlar ona baktıkça giderek daha sevimli görünmeye başlıyor. Üstelik birçok kişi için bu oyuncak, çocukluk nostaljisini canlandıran ve belirsiz dünyada huzur veren bir konfor objesi haline gelmiş durumda. Piyasaya sunulan ürünler 15 yaş altına uygun olmadığı notuyla, aslında doğrudan yetişkin koleksiyonerlere hitap ediyor. Uzmanlar, Labubu’nun başarısında “herkesin istediği bir trend parçası olmasının” payını vurguluyor; kalabalıkların ilgisi bir ürünü daha da çekici hale getiriyor. Ayrıca bu oyuncaklar görece uygun fiyatlı birer “erişilebilir lüks” olarak görülüyor ve yetişkinlere kendi kimliklerini güvenli bir şekilde ifade etme imkânı sunuyor. Bir Mintel trend analisti, “Oyuncaklar nostaljik bir değer taşıyor, öngörülmez bir dünyada konfor sağlıyor ve artan hayat pahalılığı döneminde küçük de olsa bir lüks hissi veriyor” diyerek Labubu gibi ürünlerin popülerliğini açıklıyor.
Bir Pazarlama Harikası
Labubu’nun küresel başarısının ardında, Pop Mart’ın dahice pazarlama ve satış stratejileri yatıyor. En belirgin strateji, kör kutu (blind box) yöntemi. Labubu figürleri çoğunlukla kapalı kutularda, içerisindeki karakteri görmeden satılıyor. Koleksiyonerler hangi modeli alacaklarını bilmedikleri için, istedikleri karakteri bulana dek tekrar tekrar satın alma eğilimine giriyorlar. Pop Mart ayrıca her seride çok nadir “gizli” figürler saklayarak merak unsurunu zirveye çıkarıyor. Bu belirsizlik ve yapay kıtlık, tüketicide hem heyecan yaratıyor hem de ürünü daha arzu edilir kılıyor. Örneğin bazı özel Labubu tasarımları yalnızca 72 kutuda bir çıkacak şekilde üretiliyor ve bu nadir parçayı bulma ihtimali koleksiyoncuları adeta bir piyango çekilişi heyecanıyla mağazalara çekiyor.
Bunun yanı sıra Pop Mart, sınırlı sayıda ve temalı koleksiyonlar stratejisini benimsiyor. Her yeni Labubu serisi farklı bir tema veya iş birliği ile sunuluyor. Örneğin, 2024 sonunda Coca-Cola markasıyla ortaklaşa hazırlanan özel bir Labubu serisi piyasaya çıktı; 2025’te ise ünlü One Piece anime karakterleriyle “The Monsters” figürleri birleştirilerek koleksiyoncuların beğenisine sunuldu. Hatta Paris’teki Louvre Müzesi mağazasında sadece oraya özel tasarlanmış Labubu figürleri satışa sunularak markanın kültürel sahnedeki varlığı pekiştirildi. Bu tür yaratıcı iş birlikleri ve temalar, hayran kitlesini sürekli canlı tutuyor.
Sosyal medya ve ünlü etkisi de Labubu pazarlamasında önemli bir yer tutuyor. Instagram ve TikTok gibi platformlarda Labubu kutu açılımı videoları viral olarak milyonlarca izlenme alıyor; hayranlar yeni edindikleri figürleri sergileyerek bir topluluk duygusu oluşturuyor. Ünlülerin paylaşımları ve halka açık etkinliklerde Labubu’nun görünmesi, ürüne olan talebi katlanarak artırıyor. Örneğin, bazı ülkelerde mağaza açılışlarında Labubu almak isteyen hayranların uzun kuyruklar oluşturması ve ürün tükendiğinde yaşanan izdihamlar manşetlere yansıdı. Bu yoğun ilgi karşısında, Pop Mart’ın 2024 yılı ilk yarı raporuna göre sadece Labubu serisinden elde edilen satışlar 6,3 milyar Çin yuanını (yaklaşık 870 milyon ABD doları) buldu. Böylesine rekor satış rakamları, pazarlama stratejisinin ne denli başarılı olduğunu gözler önüne seriyor.
Bizi Nasıl Etkisi Altına Alıyor?
Labubu çılgınlığının arkasında, pazarlama hamlelerinin ötesinde, insan psikolojisine dair temel dürtüler bulunuyor. Bunların başında sürpriz ve ödül mekanizması geliyor. Kutu içinde saklı bir oyuncak satın alırken belirsizlik yaşamak, tıpkı şans oyunlarında olduğu gibi heyecan verici bir deneyim sunuyor. Kişi her yeni kutuyu açarken beyninde dopamin adı verilen haz kimyasalı salgılanıyor ve bu da tekrar deneme isteğini körüklüyor. Nitekim bazı gözlemciler, Labubu gibi kör kutu oyuncaklarının koleksiyonerlerde mini bir kumar etkisi yarattığını, nadir parçayı bulma ihtimalinin yarattığı heyecanın bağımlılık düzeyine varabildiğini ifade ediyor. The Verge analizinde, ciddi Labubu koleksiyoncuları için asıl değerin oyuncaktan ziyade onu elde etmek için harcanan çaba ve “açılış anındaki heyecan” olduğu vurgulanıyor.
Bir diğer psikolojik etken ise ait olma duygusu ve trendi yakalama isteği. İnsanlar, çevrelerinde herkesin konuştuğu ve sahip olmak istediği popüler bir objeyi edinerek sosyal gruba uyum sağlamayı hedefliyor. Labubu, tam da bu şekilde bir topluluk hissi yaratmış durumda; dünya genelinde hayranlar çevrim içi forumlarda, etkinliklerde bir araya gelerek ortak bir dil geliştirdiler. Bu da koleksiyon hobisini yalnızlıktan çıkarıp sosyal bir deneyime dönüştürüyor. Ayrıca yetişkin koleksiyoncular için Labubu, günlük hayatın stresinden kaçış ve içlerindeki çocuğu yaşatmanın bir yolu. Küçük bir pelüş figüre sahip olmak, ofis masasında onu sergilemek ya da evde koleksiyonuna bakmak birçok kişiye neşe ve rahatlama sağlıyor.
Son olarak, Labubu’nun “çirkin tatlı” (ugly-cute) estetiği de psikolojik bir çekim yaratıyor. Bu tarz tasarımlar, insanlar tarafından ilginç bir şekilde sevimli bulunabiliyor. Zira alışılagelmiş sevimlilik kalıplarını kıran Labubu, görende koruma ve sahiplenme duygusunu tetikleyebiliyor. Tuhaf görünümüyle dikkat çekip ardından sıcak bir sempati uyandırması, birçok kişinin Labubu’ya bağlanmasına yol açıyor. Bu zıtlık ironik bir cazibe unsuru olarak karşımıza çıkıyor.
Her Yönüyle Bir Başarı Hikayesi.
Sonuç olarak, Labubu fenomeni başarılı pazarlama taktikleri ile insana dair duyguları aynı potada eriterek dünya çapında bir popülerlik kazandı. Sürpriz unsuru, sınırlı bulunurluk, nostalji, sosyal medya etkisi ve “çirkin ama sevimli” tasarım gibi etkenler bir araya gelerek tüketicilerin kalbini fethetti. Bakıldığında, Labubu çılgınlığının arkasında koleksiyon yapma tutkusundan topluluk duygusuna, ödül mekanizmalarından kaçış arayışına kadar pek çok motivasyonun harmanlandığını söyleyebiliriz. Bu global çılgınlığın ne kadar süreceği bilinmez, ancak Labubu şimdiden çağımızın dikkat çekici tüketici ve popüler kültür olgularından biri haline gelmiş durumda.